Bugün ne paylaşsam diye düşünürken imdadıma babam yetişti. Farklı şehirlerde yaşıyoruz, malum şehirlere girişler-çıkışlar yasaklandığından görüntülü sohbetler tek tesellimiz olurken, sağlığımızı koruduğumuza da şükrediyoruz.

Öğlenden sonra kafamda bir yığın düşünce varken, biraz olsun rahatlarım fikriyle annemleri görüntülü aradım. Telefonu her zamanki neşesiyle babam açtı. Güven veren ses tonu, beni gördüğünde yüzünde beliren o gururlu gülümseme her şey aynıydı. Emekliye ayrılmasına rağmen tıraş olma alışanlığını da bırakmamıştı.

Sahi berberler ve kuaförler kapalıydı, saçını nasıl kesiyordu? Ekrandaki gülümseyen babama bakarken saniyeler içinde kadın dünyasının inanılmaz nöron etkileşimiyle her şeyi birbirine bağlamıştım.

Korona, sokağa çıkma yasağı, gelecekle ilgili sorular, ekonomik kriz, iş hayatım, kapalı olan kuaförler farklı düşünce dallarına ayrılıp nöronlarımı harekete geçiriyordu. O arada babama;

  • “Berberler kapalı ama sen saçlarını da kesmişsin ve tıraş olmayı bırakmamışsın” diye takıldım.
  • “Evet… Gerçi annen beni sakallı da seviyor, tıraş olmasam da olur.” dediğinde

Erkek – kadın dünyasını tartmaya başlamıştım bile. O arada annem de gelerek;

  • “Kızım, baban beni bıyıklı da seviyor” dediğinde kahkahayı patlattım.

Bunca derdimizin arasında güzelliğimizden, öz bakımdan vazgeçme lüksümüz yok.

Hayatımda Hiç Bu Kadar Sakallı Kadını Bir Arada Görmedim

Kendimize değer veriyoruz, sürekli bakımlı olmak istiyoruz. Korona günlüklerimde kadın hayatındaki değişimler aklıma takıldı. Pozitif ayrımcılık vb. düşünsem yok sadece hemcinslerimin hayatındaki değişimlere farklı açıdan bakmak istedim. Elbette kadın, erkek, genç, yaşlı hepimizin hayatı kökünden değişime uğradı.

People photo created by freepik – www.freepik.com

Kimileri “üst aklın” devrede olduğunu, var olan sistemin değiştirildiğini söylüyor. Kimisi insanlığın cezalandırıldığından oldukça emin. Ben komplo teorisyeni olmadığımdan bu konulara girmek gibi niyetim yok.

Çevremde göz alabildiğine her şeyin değiştiğini görüyorum. Bir de bu tantana içinde kaştı, saçtı, manikür, pedikür derdindeyiz. “Hayatımın hiç bir evresinde bu kadar sakallı, bıyıklı kadını bir arada görmemiştim“.

Çalışan ve gözlerini çalışma hayatında açan yeni nesil kadınlar bu tür bakımları evde nasıl yapılacağını bilmiyorlar tabi. İş hayatının koşturmasında hafta sonu kuaför salonlarında randevu bulamayışımızın sebebi de buydu. Ama şimdi durum değişti kuaförler kapandı herkes kendi çözümünü kendisi üretmek durumunda. Aslında şimdi “Online Ağda Salonu Eğitim” setinin tam zamanı. Evde kaş, bıyık nasıl alınır? Evde manikür, pedikür nasıl yapılır? Tüm kadınlar bunun derdine düştü.

Eldiven ve Maskenin Diğer Faydası – Kamuflaj

Sokaklarda uzman hekim, cerrah ya da ameliyat hemşiresi edasıyla dolaştığımız bugünlerde maske ve eldivenin virüsten korunmanın yanı sıra kusurları örtmek gibi bir faydası da var. Kuaförden uzak kalan ve kendi bakımını nasıl yapacağını tam olarak bilemeyen kadınların yardımına maskeler, eldivenler yetişiyor. Bıyıklar maskeyle kapanırken, manikür fakiri eller eldivenle saklanıyor.

Photo by ian dooley on Unsplash

Melek’le konuşurken fark ettim. Melek çok yakın bir arkadaşımdır. Telefonda bana;

  • “Tırnaklarım çapa gibi oldu, doğru dürüst bir şey yapamıyorum. Sadece tırnak makası ile kısalttım. Ama hoşuma gitmiyor.” şeklinde dert yandıktan sonra;
  • “Neyse ki şu eldivenleri takınca dışarıda biraz olsun saklıyorum” dedi.
  • “Eeee, eşin evde. Evde ne yapıyorsun?” dediğimde yine gülme krizine girmiştim.
  • “Sanki daha önceden görüyor muydu ki? Maç seyrediyor.”

Erkeklerin çoğunda durum değişmemiş. Ya da onlar da kendilerini rahatlatmanın eski alışkanlıkları korumakla mümkün olduğunu düşünüyorlar. Melek’le konuşurken,

  • “Ne maçı? Maçlar artık oynanmıyor ki…” dediğimde
  • “Spor kanallarında geçmiş dünya kupası finalleri, en iyi snooker mıdır nedir bilardo maçlarını izliyor. Hatta en son 2 ay önce oynanan FB-GS maçını sanki canlı seyrediyormuş gibi seyredip. Fanatik FB’li arkadaşını arayıp kızdırdı. Ardından da 10 dakika pozisyon tartıştılar.”

cevabıyla “Sanki daha önceden görüyor muydu?” ne demek istediğin daha iyi anladım.

Maskenin Kapatamadığı Kusur – Kaşlar

Eskiden birisi bana maske dediğinde “Kil maskesi”, “Kömür maskesi” ya da etkisi bakımından “nemlendirici, gözenek açıcı, sıkılaştırıcı” gibi türleri gelirdi. Şimdi ise “Üstü demirli mi?”, “Yanları açıkta kalıyor mu?”, “N95 var mı?” çağrışım yapıyor. Gerçekten çok değişiyoruz.

Maske güzel kamuflaj sağlasa da kaşlarda yapılan hataların resmen altını çiziyor. Simetrik olmayan ya da yamuk alınan kaşlar kendini hemen ele veriyor. “O kadar kusur kadı kızında da olur” yapacak bir şey yok.

Biz kendimize değer verdiğimiz için bu yoklukta elimizden geleni yapıyoruz. Temel hedef,  erkekleri etkilemek ekseninde belirlense de kadınlar öz güvenlerini yüksek tutmak, kendilerini iyi hissetmek adına öz bakımlarına dikkat ediyorlar.

Zaten kendine güvenen, özgür kadın olduğunda da erkekleri etkilemek bonusu peşinden geliyor.

“İkoncanlar” Artık Önce İnstagram Hesabına Girmiyor

Covid-19’la gelen yeni dünya sistemi “Hadiiiii canımmmm” dedirtecek değişimleri de peşinden getiriyor.

İşin politik boyutuna baktığımızda tüm dünya liderleri belki de ilk kez ortak bir düşmanı işaret ediyor. Alıştığımız kutuplaşma (-en azından görüntüde-) ortak dile doğru dönüyor.

Soğuk savaşın iki başrol oyuncusundan biri diğerine tıbbi malzeme taşıyan yardım uçağı gönderiyor.

“Merkezi yönetim”, “Yerel Yönetim” gibi kavramların yanına yeni sistemle birlikte “Küresel Yönetim” kavramı yerleşiyor. Tüm dünyanın ortak yönetimini sağlayacak küresel devletten bahsediliyor.

Çevre açısından bakıldığında İstanbul, Pekin, Newyork vb. büyük metropollerin havasının temizlendiğini, Venedik kanallarında dolaşan suların uzun yıllar sonra ilk kez berraklaştığını, beyin uğuldatan şehir gürültülerinin azaldığını görüyoruz.

Ama tüm bunların ötesinde her sabah kaç “like” almışım, takipçi sayısını nasıl artırırım diye yerinden hoplayan ikoncanlar artık “instagram” yerine önce haber sitelerini dolaşıyorlar. İnstagramdan para kazanmak kolay değil, yeni takipçi ve var olanları korumak, aktif olmak gerekiyor.

Takipçileri habersiz bırakmamak gerekiyor o yüzden;

  • #evdekal etiketiyle “tuvalet kağıdı sektirenler”
  • Oldukça iştah acıcı kıyafetlerle yemek yapanlar
  • Enstrüman eşliğinde şarkı söyleyenler
  • Sosyal sorumluluk çerçevesinde mesaj verenler

ve diğerleri canla başla çalışıyorlar.

Ne Okuyorum?

Korona günlüklerinde sarıldığım diğer dostlarım ise kitaplarım.

  • “Nutuk” daha önce iki kez okumuştum, üçüncüyü de bitirdim.
  • “Veda” – Ayşe Kulin

Bunların dışında amatör yazardan e-kitap

  • Yataktaki Kraliçe Kitabı  – Sibel Savaş

Kadın cinselliği üzerine hazırlanmış en yararlı kitaplardan birisi olarak görüyorum. Kitapla ilgili inceleme yazısını kaleme alarak paylaşmayı düşünüyorum. Ama dilerseniz kitap hakkındaki detaylı bilgiye ve yorumlara buradan ulaşabilirsiniz.

Yataktaki kraliçe e-kitap özeti

Yataktaki kraliçe kitabı özeti

Değişiyoruz ya da Değiştiriyorlar

Teorisyen değilim ve iyi bir şifre çözücü olduğumu da iddia edemem. Ama değişiyoruz,

Ya onlarca yıldır sorumsuzca işkence ettiğimiz “tabiat ana” ya da “üst akıl” attıkları adımlarla bizi değiştiriyor. Değişen dünyaya ayak uydurmayı başarabilecek miyiz? Ne kadarımız başarabilecek? İnsanlık yüzlerce yıldır yaptığı gibi yine hayatta kalabilecek mi?

Ben umutluyum… İnsanlık hayatta kalacak ama bugünkü dünya düzeni ile değil.

Ben diyeceğimi dedim… Sen de bi’şey demek istersen çekinme ve yorum bırak. İstersen siteme üye ol, kendi adınla makalelerini yayınlamaya başla.

Daha önce dediğim Bi’şeyler